AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Adana'da gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Çelik'in açıklamalarından satır başları:
"Suriye'nin toprak bütünlüğünü sonuna kadar savunuyoruz. Suriye'nin milli birliğini sonuna kadar savunuyoruz. Sorunların birkaç ayda çözülmesi mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın vurguladığı üzere kapsayıcı bir yönetimin ortaya çıkmasıdır. Suriye halkının tamamının temsil edildiği bir yönetimdir. Suriye halkı özgür bir hayat istiyor.
"YPG TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KATLİAMLARI KÜRTLERE MAL EDİLEMEZ"
Birtakım provokasyonlar ortaya çıktı sivil kayıplar ortaya çıktı. Bir mezhepçi kışkırtma olarak yansıtılmaya çalışıldığını duyuyoruz. Biz ilk duyduğumuzda arkadaşlarımızla toplantı halindeydik. 30 saniye içerisinde Suriye hükümetine karşı terörist saldırıyı gerçekleştiren grubu duyduğumuzda bunun arkasındaki odağın ne olabileceğini hemen tespit ettik. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti kurumları sahadaki her gelişmeye hakimdir. Esad rejiminin kalıntısı olan birtakım güçlerdir."
Yaşanan son olaylarda can kayıpları yaşandığını hatırlatan Ömer Çelik, şöyle devam etti:
"Bu son olaylar temelinde birtakım provokasyonlar ortaya çıktı ve birtakım sivil kayıplar maalesef yaşandı. Bunun bizim ülkemizin içerisine dönük olarak da bir mezhepçi kışkırtma olarak yansıtılmaya çalışıldığını görüyoruz. Lazkiye ve Tartus merkezli olayları ilk duyduğumuzda arkadaşlarımızla toplantı halindeydik ve yaklaşık 30 saniye içerisinde, Suriye yönetimine karşı, Suriye hükümetine karşı bu terörist saldırıyı gerçekleştiren grubun adını duyduğumuzda, başındaki kişiyi öğrendiğimizde, bunun arkasındaki odağın ne olabileceğini, nasıl bir ilişki ağının içerisinden bu terörist eylemi gerçekleştirebileceğini hemen tespit ettik. Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti kurumları sahadaki her gelişmeye hakimdir. Kimin kim olduğunu yakından bilmektedir. Bu Lazkiye-Tartus merkezli olarak ortaya çıkan bu saldırı dalgası esasında Esad rejiminin kalıntısı olan, Esad rejiminin artığı olan ve Esad rejimini diriltmek üzere birileri tarafından kullanılan birtakım güçlerdir. Lazkiye'deki terörist saldırıların arkasındakileri biliyoruz. Suriye'de mezhep provokasyonu var. Şimdi burada esas olan, bazı açıklamalarda ve sosyal medyada kullanılan dilin son derece özenli olmasıdır. Örneğin bu terörist saldırıyı gerçekleştirenler olarak bir dil kullanılırken 'Bu bir Nusayri isyanıdır' gibisinden bir dilin kullanılması son derece yanlıştır.
Türkiye'nin yakın bölgesindeki tüm gruplara kardeşlik siyaseti ile yaklaştığımızı her zaman ifade ediyoruz. Burada en önemli mesele doğru bir dilin kullanılmasıdır. Sivil insanlar suçlanamaz, YPG terör örgütünün katliamları Kürtlere mal edilemez.
"TERÖRİST TERÖRİSTTİR"
İslam barış dinidir. İslamla terör kelimesinin yan yana gelmemesi gerekir. Gerek ülkemizdeki muhalefet partilerinden sunni terörist, dürzi terörist gibi ifadeleri kesinlikle kullanmaması gerekir. Terörist teröristtir.
Ülkemizdeki vatandaşlarımızın gerekse bölgemizdeki insanların mezhep aidiyetleri son derece saygı değerdir. Dolayısıyla vatandaşlarımızın kendisini şu mezhebindenim diye adlandırması doğaldır ancak siyasal mezhepçilik zehirdir.
14 Mayıs-28 Mayıs seçimleri sürecinde o zaman da ifade ettik. Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisini tanımlarken mezhebi bir ifade kullanmasının, mezhep kimliklerinin siyasete taşınması açısından ne kadar sakıncalı olduğunu değişik vesilelerle ifade ettik.





