Noel Baba’nın torbasını biz böyle doldurduk!

Tam dana Gazetesi

Noel Baba, Anadolu'da yaşayan bir kişi olarak biliniyor. Hz. İbrahim Peygamber'den, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e kadar geçen zaman aralığında yaşadığı iddia ediliyor. Noel Baba, Hıristiyan dünyasına mal edilmeye çalışılmış, herkes kendine göre bir Noel Baba efsanesi üretmiş.

Anadolu’da yaşayan Noel Baba’nın yardımseverliği, koruculuğuyla ilgili anlatılan öykülerini birçoğumuz bilir. O bir Anadolu dervişi, Anadolu Ereni…

Noel Baba, sırtında taşıdığı çantadaki hediyeleri dağıtarak insanları mutlu etmiş, Peki bizim Ceyhanlıların sırtındaki çantada neler var bir bakalım?

Geçtiğimiz gün, ‘Köyün delisi’ adlı köşe yazısı ilgiyle okunmuştu.  Eski Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ve beraberindeki 5 ismin tutuklandığı dava dosyasının gizliliği devam etmesine rağmen, Ceyhan’da dedikodular aldı başını gitti.

Hem de, öyle böyle değil!                          

Noel Baba’nın torbasını biz böyle doldurduk!

Sırtına torba alanı mı ararsın, kolunun altına aldığı dosyalarla gezeni mi? Ballandıra ballandıra ağzında salyalarıyla dedikodu yapanları mı, karakolda başka, sokakta başka konuşanları mı? Akşam izlediğiniz dizi reklama girince, ‘Ne olacak Kadir?’ diye soranı mı, Şeref’e yazık oldu deyip, yaptıysa Allah cezasını versin bedduasında bulunanları mı, Selahattin çok şanslı, neden içeri girmedi, ev hapsiyle ödüllendirildi… Çocuğum olursa, adını Selahattin koyacağım” diyenleri mi?

Kimimiz savcı, kimimiz polis ve hatta istihbaratçı olduk!

‘Kadir’ kıymet bilemedik! Taktık koluna kelepçeyi, gönderdik mapusa…

Sıraya dizdik tek tek Aydar’ları…

Önce Kadir’i yedik, sonra Mustafa’sı, Caner’i, Ertan’ı…

Bu da yetmezmiş gibi, annesini gömdük diri diri.

Ceyhan’ı altını üstüne getirdik, yine de bitiremedik!

Zira elimizdeki değerleri bilemeyip, hatta onlara düşmanca davranıp, olmayacak, uymayacak hatta bizi oldukça zor duruma düşürecek dedikodulardan medet ummayı pek seviyoruz nedense…

İtibarsızlaştırılarak cesaret kırılması yaşansa da, Noel Baba’nın torbasını sahtelerle değil, gerçeklerle doldurun ki, güven inşa edilsin…