'Beyin sisi' ve 'kafam sersem sepet' hali...
Covid-19'un kalıcı etkileri olacak mı tartışmaları sürerken hastalığı atlatanlarda unutkanlığa ve anksiyeteye sebep olabilen 'beyin sisi' şikayetleri dikkat çekiyor. Sözcü'ye konuşan Prof. Dr. Türker Şahiner "Virütik bir çok hastalıkta ve…
Corona virüsü pandemisinin dünyayı etkisi altına aldığı günlerin başında hastalığın semptomları da yeni yeni öğrenilirken; ateş, kuru öksürük ve yorgunluk haline kıyasla seyrek görülen baş ağrısı ile tat ve koku alma duyusunun kaybı gibi semptomlar, rahatsızlığın beyin ve sinir sistemindeki muhtemel etkisini de tartışmaya açmıştı.
The Guardian'dan Nicola Davis'in haberi, 'Covid-19, beyinde hasar bırakıyor mu' sorusunu yeniden masaya yatırdı. Byron Bay, Avustralya'da yaşayan 36 yaşındaki Mirabai Nicholson-McKellar, yaklaşık yedi ay önce göğüs ağrısı, 11 günlük bir migren, üç pozitif test ve bir süre de hastanede yatmak durumunda kalarak Covid-19'la mücadele etti ve nihayetinde hastalıktan kurtuldu.
Tüm bu sancılı sürecin üzerinden yedi ay geçmiş olmasına rağmen Nicholson-McKellar, isimleri ve adresleri hatırlamada zorluk çekilen ve anksiyeteye sebep olan "bilinç bulanıklığı" yani bir başka deyişle "beyin sisi" durumunu yaşıyor. "Beyin sisi aslında yaşadığım durumu hafifleten bir tabir. İnsanı felç eden bir şey. Herhangi bir şey yapmak için yeteri kadar berrak düşünemiyorum" derken durumun kognitif yetersizliğe / hafif kognitif bozukluğa benzediğini aktardı. Ancak uzmanlar böylesi bir benzetmede bulunmak için henüz çok erken olduğunun da altını çiziyor.
Hafif kognitif bozukluk nedir?
Demans hastalığının önceki aşamaları olarak değerlendirilen hafif kognitif bozukluğu yaşlanmaya bağlı olarak yaşanan bilişsel aktivitelerdeki azalmadır. Hafif kognitif bozukluğun başlıca belirtileri olarak; isimleri ve kelimeleri hatırlamada zorluk yaşama, randevuları unutma, özellikle film, kitap ve konuşmalardaki olay örgüsünü hatırlayamama, yol bulmada güçlük çekme olarak sıralanabilir. Ayrıca yaşanan bu aksamalar nedeniyle kişi kaygılı, sinirli ve depresif bir ruh haline geçebilir.
"Günde bir veya iki saatten fazla çalışamıyorum ve evden alışveriş yapmak için çıkmaya çalışmak bile bir mücadele oluyor" diyen Nicholson McKellar, "Yorulduğumda durum çok daha kötü ve bazen tek yapabildiğim yatakta uzanıp TV izlemek oluyor. Mantıklı diyalog kurmakta ya da mesaj yazmakta ve e-posta yazmakta zorlanıyorum. Önceki benliğimin bir gölgesi gibiyim. Yaşamıyorum şu an, sadece varlığımı sürdürüyorum" diye konuştu.
UCL Queen Square Nöroloji Enstitüsü'nde danışmanlık hizmeti veren Dr. Michael Zandi ise Nicholson-McKellar'ın bir istisna olmadığını aktardı. Birkaç aydır beyin sisi şikayetinde bulunan vakalarla karşılaştıklarını aktaran Zandi, yoğun bakımda Covid tedavisi olanların yanı sıra hastalığı evde atlatanlar arasında da durumun görülmeye başlandığını belirtti.
PROFESÖR ŞAHİNER: BİLİMSEL ÇALIŞMA OLMADAN...
Nöroloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner ise virütik pek çok hastalıkta 'beyin sisi' durumunun görülebileceğini söyledi.
Şahiner corona virüsünün beyin sisine yok açıp açmayacağı konusuna işe şüphe ile yaklaşıyor. Profesör, "Bilimsel bir çalışma olmadan, otopsi sonuçları değerlendirilip bu sonuca ulaşılmadan bunu Covid-19'la ilişkilendirmek mevcut korku ve huzursuzluk durumunu artıracaktır. Öte yandan tüm virütik hastalıklarda virüsün beyin zarını geçme riski de vardır. Ağır geçen virüs hastalıklarının hepsinde beyin de etkilenebilir" değerlendirmesinde bulunuyor.
Corona virüsü gibi ağır geçen bir hastalık sonrası psikiyatrik sorunların da yaşanabileceğinin altını çizen deneyimli isim, "Ateşli hastalıklarda, hatta grip olduğunuzda bile vücutta bir ağırlık hali hissedilir; 'başım sersem sepet' ifadesi vardır mesela Türkçe'de. Hele ki bu kadar ağır geçen bir hastalıkta, tedavi sürecinin bir kısmının yoğun bakımda geçtiği durumlarda yoğun bakım komplikasyonları ve psikiyatrik sorunları da yaşanabiliyor" ifadelerini kullandı.
Bahsedilen gibi 'hafif kognitif bozukluk' gibi alzheimer veya bunama ile ilgili hastalıkların erken evreleri ile bağlantı kurmak en azından şu an için doğru değil.
Nöroloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner
Pandemi sürecinde yapılan çalışmalarda Covid'li hastalarda beyin iltihabı bulgusuna rastlanmadığını ifade eden Şahiner, "Pandemi sürecinde yapılan çalışmalarda Covid-19 hastalarında bu virüse özgün ağır Covid Beyin Ansefaliti (beyin iltihabı) tanımlanmadı. Gözlemsel izlenimler elbette fikir verir ancak henüz bu ilişkiyi kurmak için çok erken" diyor.
Nöroloji ve Klinik Nörofizyoloji Uzmanı Prof. Dr. Türker Şahiner hayatta kalma mücadelesi veren hastalarda anksiyete, depresyon gibi durumların görülebileceğini ve bu duruma bağlı olarak aylarca sürebilecek bellek bozuklukları ve bilişsel işlevlerde kayıp olabileceğini aktarıyor.
Amerikan Klinik Nöropsikoloji Akademisi'nin eski başkanı Dr. Wilfred Van Gorp ise Covid-19'u atlatan pek çok hastanın "beyin sisi" şikayetinde bulunduğunu ve hastaların baş ağrısının yanı sıra yüksek seslere katlanamama ve duygularını kontrol edememe problemi yaşadıklarını anlattı ve şikayetlerin, beyin sarsıntısı geçiren kişilerin iyileştikten sonra yaşadıkları problemlerle benzerlik gösterdiğinin de altını çizdi.
'Sürekli otomatik pilottayım...'
Bu konuda bir başka örnek de New Jersey, ABD'de yaşayan 32 yaşındaki Melanie Montano. Mart ayında Covid-19'a yakalanan Montano, corona virüsü semptomlarını göstermeye başladıktan iki hafta sonra bilinç bulanıklığı yaşamaya başladığını ifade etti. Yazarlık ve eğitmenlik yapan Montano bu durumun işlerine sekte vurduğunu belirtirken düşüncelerini ifade etmekte ve detayları hatırlamakta zorlandığını söyledi.
Sürekli otomatik pilotta olduğum sisli bir zihin çerçevesinde varlığımı sürdürüyorum. Melanie Montano, bilinç bulanıklığı şikayetini bu sözlerle tarif ediyor. Dr. Zandi son olarak "Bu sürecin ne kadar devam ettiğini tam olarak bilemiyoruz ancak iyileşen ve hayatlarına kaldıkları yerden sağlıklı bir şekilde devam eden hastalar da gördük" diye konuştu.